7 Aralık 2013

Mühür - 4


 Yakıp tek tek her şiiri
 Savurup külünü zamanın
 Basıp gitmeli şimdi
 Kaç elma düşer dalından
 Kaç gül kaybeder rengini
 Toplayıp tüm lalini dünyanın
 Bulutlarını, yağmurlarını
 Ve kiraz, çilek tüm yemişleri
 Basıp gitmeli şimdi

Mühür - 3


 Belli olmaz canımın içi
 Belki çıkıp gelirsin
 Cebinden çıkarıp
 Papatya tarlasını
 Önüme seriverirsin
 Soyunurum o saat
 Deli ederim seni
 Ne yapacağını bilemez
 Şaşkın durursun
 Kendine gelince
 gamzelerime kelebek 
 kondurursun

Mühür - 2


 Sımsıkı kapatırım kendimi
 Sonra tıpkı kalabalık
 Bir kadın çantası gibi
 Takıp koluma kendimi
 Dipsiz kuyulara inerim
 Dayayıp sırtımı duvara
 Dikip gözlerimi karanlığa
 Çekip göğsüme dizlerimi
 Düğümlerim tüm gerçeği
 Dışında kalırsın içimin
 Dışında kalırsın sesimin
 Dışında kalırsın, sızlarsın
 Almam seni içeri

Mühür - 1


 Ben açmazsam kendimi
 Hiçbir şiir
 Hiçbir şarkı
 Romanların hiçbiri
 Anlatamaz beni
 Ben saklarsam kendimi
 Hiçbir göz göremez
 Hiçbir kulak duyamaz
 Ellerin bile 
 Bulamaz beni

Mühür


 Mühürledim kendimi
 Dilim bundan böyle 
 Kuş dili
 Ellerim bulut
 Gözlerim pus
 Mevsim sus mevsimi

Suz-i Dil - 5


Bir deli rüzgar esiyor içimde
Çiçekleri  tozluyor bazen
Bazen kırıp geçiriyor filizleri
Bir düşten uyandığımda
Ya da dalmak üzereyken uykuya
Rüzgar diner başlar fırtına
O zaman işte ben
Alır kendimi düşerim yola
Ah bilmezsin, bilemezsin
İçim dışım fırtına
Toz duman,
Ve buz gibidir hava
Nefesimi ses diye salarım semaya
Nefesim benden çıkar
Mektup olur tanrıya

Arzu Makamı - 8


Düğün gibiydi gece
Atlas yorgan serilmişti üstümüze
Tepeden tırnağa ışıklanmış
Yıldız tozuna bulanmıştık
Yoktu nokta kadar bile 
Karanlık bir yer kalmamıştı
Kalmamıştı  içimizde
Düğün gibiydi gece
Güldendi rengi
Suyu şeftaliden
Dokumasını hiç sorma
İpek ya da kadife
Gel diye çağırdı sesim
Gel yarılsın zaman
Ayrılsın birbirinden
Birleşik olan
İşte tenim,
İşte nar,
İşte inci,
Sedef, kehribar
Ölümü göze al gel
Şimdiden gerisi bil ki
Ah-u zar…