6 Nisan 2014

Tanyeri -8



bir ekmeğin peşindeyim ben
bir avuç zeytin
bir de sen

Tanyeri -7



bak geçmiyor artık zaman
kimdir sonsuzun çanına
sonsuzun çanına ot tıkayan
ben isterim durur dünya
ben istersem değişir devran
bir tek gözlerin kalıyor
ben istersem
dünya gözlerinde dönüyor

Tanyeri -6



bulutların acelesi var
hızlı hızlı geçiyorlar
gökyüzü yeryüzüne yakın
gölgelerin bile
bedeni var
o uzak ülkeye
basınca ayağımı çıplak
duy beni etinde
duy ki ordayım
sinmişim her hücrene

Tanyeri -5



incecik iki gölge
biri gündüz biri gece
biri altın biri gümüş
biri fesleğen
öteki lale
biri asudeyken
öteki 
tepeden tırnağa
öfke

Tanyeri -4



bir kaç küçük tokayla
dayandığından beri kapıma
uzatıyorum saçlarımı
günışığı biriktiriyorum
gül gölgesi
sabun kokusu
bir de gümüşi ışıltı
yuryumuşak ve mırıltılı
sallayıp duruyor beni
sallayıp duruyor 
kollarında

Tanyeri -3



surların arkasında
o tuhaf dünyada
bekliyor olacağım seni
sonsuzluğa açıp yelkeni
sabredeceğim, nasılsa gelecek
o kelebek yüklü treni

Tanyeri -2



asıldıkça hayatın çarklarına
devran dönüyor usulca
bin ışık iniyor göklerden
bin karınca çıkıyor deliğinden
harlamak gerek yangını
ateşe atılmak için 
binden çok ikiden az yürek
tıp tıp atarak
sırasını bekler

Tanyeri -1



ışık olup doğuyorsun 
karanlık yıkılıyor 
iç çekiyor yeryüzüm
çiçekler açıyor
bir tomurcuk
bin hüzün
geleceğe bakıyor

Tanyeri


hülyalı sabahlara uyanıyorum 
sığınıyorum surların arkasına
bin şiirle kutsanıyorum
ve
yarı açık gözlerle bakıyorum hayata
kirpiklerimden oklar saplıyorum karanlığa
bakışlarım öldürmüyor... 
bu iyi
yoksa çoktan küle dönmüştü dünya