29 Ocak 2014

Rutin ve Ritüel

Rutin ve ritüel hakkında düşünmeli. Günde iki kahve içersiniz mesela. Ve çok ama çok seversiniz kahve içtiğiniz o anları. O kadar önemsersiniz ki köpüklü sevdiğiniz için yanlışlıkla kaynamışsa kahve döker yenisini yaparsınız. Bu seferki tam istediğiniz gibi olur. Damak çatlatarak içersiniz. Bu ritüeldir. Ama günde on tane ve hiç bodaya çıkarmadan içiyorsanız bu sizin rutininizdir.

Suya Düşse Yüzümüz



Suya düşse yüzümüz
Su utanır, kararır
Göğe ağsa suretimiz
Gök sıkılır kapanır
Yağmak ister bulut
Bilir bekler tohum 
Bekler tarla, bekler
Cümle yaratık
Bulut sakınır yağmurunu
Sakınır oldu insandan
Yazık ki yazık

Hangi Tanrı



Hangi suyla yunsak
İçimizin kirini
Hangi denizlere döksek
Biriktirdiğimiz bu kini
Hangi tanrı affeder
Ve esirger kendimizden
Kendimizden bizi

İçimdeki Bu Yangın



Ne desem azdır
Ne söylesem eksik
Sönmez artık
Mümkünü yok
İçimdeki bu yangın
Değil mi ki dağı taşı
Dağı taşı kavruldu
Toprağı dahi yandı
Yandı bu dünyanın

Davacıdır Bizden



Ağaca acımadık
Söktük attık, yaktık
Ormanın kralı aslan
Kafese kapattık
Aleme maskara yaptık
Çektik aldık kuşları
Tıktık kafeslere
Coğrafyasız bıraktık
Kadınları alıp sattık
Çocukları aç bıraktık
Çilekeştir bütün varlık
Cümlesi şikayetçi
Hakkımızda davacıdır
Davacıdır bizden yazık

Kara Kara Düşünelim



Varıp dikelim gözümüzü
Bakalım artık uzaklara
Suskun, üzgün oturalım
Oturalım bucaklarda
Kara kara düşünelim
Düşünüp de kahredelim
Nasıl vardık buralara

Üşüyünce



Üşüyünce ben
Üşür sanki dünya
Sığınsam da 
Sıcacık yatağıma
Bilirim ne yazık
Binlerce çocuk
Titrer durur
Köprü altlarında

Bir Çocuk Bakışı


                                            görsel:cd
Bir çocuk bakışı
Düşer soframa
Gün ortasında
Kapkara kesilir
Kesilir dünya

Kuş Sesleri



Kuş sesleri duyunca

Boğazım düğümlenir
Dursa masamda
Büsbütün ekmek
Aklıma hep
Öldükçe gözleri
Büyüyen çocuklar
Gelir

Eyy İnsan




Eyy insan
Umut kestin 
Tohumundan
Vazgeçtin
Vicdanından
Ve eksildin
İnsanlığından
Yaşanası değil
Bundan gayrı dünya
Var artık sen de 
Sen de yaşama...

Gülmeyince Çocuklar



Gülmeyince çocuklar
Beklemeyin açmaz
Kırlarda papatyalar
Doymayınca çocuklar
Beklemeyin yağmaz
Bereketli yağmurlar
Öldürüldükçe vicdanlar
Çoğalır günahlar
Ve koyulur karanlık
Alnımıza kazılır 
Hak ettiğimiz utançla
Birlikte insafsızlık

Kızıl Gelincik



Bin sene gelmese de
Gelir bahar sonunda
Uyanır uzun uykusundan
Kızıl gelincik ovada

Azaldık İnsanlığımızdan



Azaldık insanlığımızdan
Azaldık lokma lokma
Geçtik vicdanımızdan
Geçtik paylaşmadıkça

Gözlerine Düştüm Çocuk



Gözlerine düştüm çocuk
Kanadım ve bildim
Çıkması zor bakışların
Bakışların var senin...

Öte Sular



Sular vardır deniz dolusu
Sular vardır kardan ak
Ve dahi şerbetten tatlı
Sular coşkun, durgun
Akar ha akar
Bir de öte sular vardır
Kimdir bu beni yıkayanlar
Diye şaşkın sorar
Ölü çocuklar

Aç Çocuklar




Sadece
Aç çocukların
Gözleri
Büyük gelir
Yüzlerine
Çok fena 
Bakarlar
Acıtırlar