26 Ekim 2014

Zamanın Eskicisi


Sarmalı



Yıldızlar olmalı
Gökyüzünde
Gece olmalı
Tatlı bir manolya
Kokmalı 
Karanlık…
Tüy kadar hafif
Tül kadar ince
Sarmalı insanı
Sarmalı

zaman


Güz



Güzdür
Yangın yeri toprak
Ne deniz, ne ay
Ne insan, ne tanrı
Kurtulamaz güzden
Uyuyamaz kimse
Yanarken yaprak

Bıçak



Eyy kınından çıkan bıçak
Sıcak eti kesip de 
Tatlı canı yakıp da
Ta yüreğe dokunan 
O amansız düşman
Eyy insanın bileği
Bıçağı dost edinen
Uyandırıp uykusundan
Taş üstünde bileyen
Saplayıp da bedene
Can içre can kesen
Kan üste kan döken
Döşediğin bu yolda
Yürüyeceksin sen
Açtığın bu kapıya
Zincirlenecek olan
Sen
Ah bir bilebilsen

Kurşun



Çıkınca bir kurşun yola
Menzili yürek olunca
Delince teni sıcak
Yarılır arşta bir yerlerde
Yarılır kara toprak

Başlangıç


Buğdaylı bir tarlaydın
Zamanın saklısında
Orak vurup dalına
Devirdim başakları
Ayırıp kabuğundan
Daneleri savurdum
Üfleyip rüzgârımı
Ufuk üzre topladım