30 Kasım 2014

dar -11


haber beklerim geceden
gece sessiz
beter sanki ölüden
bir ışık, bir işaret ufuktan
ufuk kapatmış kendini
ufuk renksiz
beter sanki kuyudan
bir ses, bir nefes yürekten
yürek durmuş
kimbilir nicedir 
buz tutmuş
doğmalı ama doğmalı
yepyeni bir günü
bin ana bir araya gelip
canhıraş doğurmalı

dar -10


sadece aç çocukların gözleri
büyük gelir yüzlerine
çok fena bakarlar
bir de yurtsuz kalan insanlar
gemilere doldurulup
ölüme salınanlar
bakışları öldürür
lime lime kıyarlar
deli olmak işten değil
ölü olmaksa çok kolay
şimdi olmak zamanı
değirmen taşında buğday

dar -9


can yakıcı bir haber
gelir vurur yüzüme
can yakıcı bir keder
ağır bir pus gibi
gelir çöker içime
üçyüz can bir gemide
geminin menzili yok
yolculuğu beyhude
insanlık çoktan batmış
batmış yerin dibine

dar -8


hiç geçmediğim o yoldan
hiç içmediğim o sudan
hiç öpmediğim omzundan
hiç tatmadığım tuzundan
yağmurdan, buluttan,
şimşek ve fırtınadan,
gülün dikeninden,
yeni savrulmuş harmandan
buğday tarlasından
sesinin kırığından
biliyorum seni
sen olduğundan

dar -7


bir avuç su vuruyorum yüzüme
su serin, su berrak, su yunak
yüzüm artık günde güneş
yüzüm artık gecede ay
yüzüm diyorum
gülde taç yaprak

dar -6


durursun öylece
beklersin bir süre
zaman geçer üstünden
bir çift göz halinde
büyüyen gittikçe
karanlıkdelen bakışın
terk etmeden seni
gelir yerleşir yüzüme

dar -5


varıp varıp döndüğümüz
gidip gidip durduğumuz
uçurumun kenarında
kanat takıp uçtuğumuz
beşparmakta bir kaya
kayanın da ucunda
duran bir asi keçi
karşı yarı kollamakta
biz ikimiz bir de keçi
tek yürekte, tek solukta
yolcuyuz bu zamanda

dar -4




eyy maviyi tutuşturan deli
köpüklü dalgalar sakladım senin için
hüzünlü şarkılar, günbatımı yangınlar
gel balık ol içimde, gel suyum ol
gel kum ol dibimde, gel eyy sevgili
gerdanımı incile

dar -3


bir top beyaz ışık
gökkuşağı olur patlar içimde
içim derim sende saklı
nicedir yaşadığım o yerde
bir yüce dağdır ora
bir ulu çınar
bir koca bilge
darda açan nar

dar -2


sen ateşi seyreyle
binbir kapı açılır
binbir gece içinde
kapıların birinden geç
arkasında bekler durur
üç hecelik o bilmece
hayat, ölüm ve aşk
sen istersen eyy insan
siyah, beyaz, kızıl söyle

dar -1


uyumak düşler için, düşler içinde
varmak kimselerin ayak basmadığı
ve basmayacağı o yok ülkeye
başka türlü bir "olmak" olmalı
olmalı yok ülkede

dar


dar gelir yeryüzü
gökyüzü dar
dar gelir düşünce
hayaller dar
başka bir dünya
başka bir ufuk
uzaklarda bir yerde
döllenmiş tohum gibidir
kendini saklar ha saklar

martı -6


kavga, isyan, ekmek, uçmak
şiir, türkü, emek, coşmak
bendeki sen, sendeki ben
bir de bayır aşağı büyük belen'den
yalın ayak başı kabak
koşmak koşmak koşmak

martı -5


o ıraktan baktığımda
mesafeyi yaktığımda
ilk nefesi aldığımda 
başucumda buldum seni
kanat diye çırptığımda
omuzumda buldum seni

martı -4


gün o gündü içtik
gerçeğin yoluna düştük
dünyanın tuzunda piştik
biz gelirken martı idik
sonsuza kanatsız uçtuk

martı -3


bastığımızda topraktı
düştüğümüzde su
uçtuğumuzda gök
yunustuk, martı
aynı siperde vuruştuk
düşmüştük ölmedik
ölmüştük, düşmedik

martı -2


ve bininci kez sordun
soru aynıydı
karşı be karşı yürekler
aynı
bininci kez evet dedi
içimdeki bir başkası
martılar havalandı

martı -1


çığlık çığlığa sessizdik
bağır bağırdı suskunluğumuz
dilimiz lal değilse de
sözümüzden prangalıydık
sadece yağmurlara inandık
bir de toprağa ve kuşlara
martı olup uçanlardandık

Martı


beklenmedikti
umulmadık
aniden başlayıverdi
ve hiç dinmedi
martı yağmuru
bozkırın ayazında
patlak verdi

20 Kasım 2014

öpüşün şiiri -9




yağmurlar yağmadı
cezarlar açmadı
tütmedi yasemin
esmedi rüzgarlar
çıkmadı yıldızlar
gülmedi çocuklar
sen geldin
geldi bahar...

öpüşün şiiri -8


düştüğün günde karasına toprağın
oldu mu el uzatıp kaldıranın
ulaştığında en parlak yerine
el attığında fani dünyanın
yavaş hele dünkü çocuk
senin de bir avuç toprak olacak
olacak sonunda yatağın
diye söyleyenin oldu mu
oldu mu uyaranın
öperek kenarından dudağın
bir işaret, bir iz, bir zerre can
bıraktınsa o gamzede
belki kurtulmuştur hayatın

öpüşün şiiri -7


dalında üzüm oldum asmanın
damağında dolu ulu aşıkların
çerağda ateş olup yanmaya
meydanda dara durup onmaya
zalime diş gösterip
mazlumun dişinde ekmek olmaya
olmaya razı geldim hey tanrım

öpüşün şiiri -6


her gece arınıp ay ışığında
soyunup kirinden alemin
düşlere yatanım ben
her şafak atımında
düşlerini saklayıp
kor ateşten atlayıp
bataklıkta kök salıp
gül açanım ben

öpüşün şiiri -5


ateş yakarım ben
suya yatarım
sıyırıp tini tenden
boşluğa salarım
nefes alırım ben
korlardan fal bakıp
geleceğe nefes salarım

öpüşün şiiri -4


güneşten ışık eğiriyor ellerim
gökteki ay'dan gölge
sabahın çiyini toplayıp
gecenin nemini hasat ediyorum
kağıt yapıp, kalem kılıp
öpüşün şiirini yazıyorum
sen oku da ıslansın dudağın
ıslansın diye bekliyorum

öpüşün şiiri -3


o gündü ki zamansız açmıştı dildamak
o gündü ki uykuya benzer, tatlı bir sarhoşluk
bir top duman olup konmuştu başıma
o gündü ki nedensiz bir tebessüm
yapışıp kalmıştı dudaklarıma
o gündü ki herkes gitmişti de
bir tek ben kalmıştım sanki
sanki bu dünyada
sen geldin
öpüşün şiirini yazdım sana

öpüşün şiiri -2


bir yudum suya idi hasreti dudaklarımın
yağmur olup yağdın...

öpüşün şiiri -1


nasıl da estin onca uzaktan
saçlarımı saldım bende
saldım hiç korkmadan
nefesimi uçurdum
şiirimi, masalımı, kelamı
duydun ve anladın
habercisiydi bunlar
öpüşün ve hayatın

öpüşün şiiri


kapı çalacaktı bilirim
ayak sesini nicedir bekledim
bir top ışık oldun yüreğimde
bir top kar dağların yücesinde 
bir öpücük verdim
bir nefes, bir damla ter
biraz hatıra, biraz duman
biraz yar..
ömrüm benim ahh ömrüm
dalında çatlayan nar

13 Kasım 2014

Kan Şiirleri -11



kapanda kuş gibiyim
gökyüzünde bulut
ölümsüz bir ata bindim
adı umut...

Kan Şiirleri -10



uçuyorum derininde mavinin

soğumuyor ocak taşları içimin

kanatlarımda atıyor sanki
birbiri ardına
her gün şafak
bu nasıl sancıdır eyy hakk
can kuşum her daim helak

Kan Şiirleri -9



yaşadığım bu hayat
gördüğüm düşten öte değil
düşümde gördüğüm hakk
gerçeğimden başka değil
niye ayrı adı, sormalı sormalı
düş ile gerçek
bir kılınmalı

Kan Şiirleri -8



gökyüzündeki beyaz bulut
inme sakın yeryüzüne
kıyamam akça tenine
kurşun değer, bıçak keser,
katran bulaşır
kirlenirsin
nurlu ufuklara 
veda edersin

Kan Şiirleri -7




sakınan serçe gibi kendini
öyle ürkek ve şaşkın
hayat! ahh hayat
işte böyle
yaşıyorum ben seni

Kan Şiirleri -6




üşüdüğüm gecelerde
üstümü örter miydin
örter miydin anne

Kan Şiirleri -5



ne kadar yol alırsak alalım
başlangıç noktasındayız hayatın
dönüp dönüp geçmişe
bakıyoruz o tekinsiz yerden
bakıyoruz kendimize

Kan Şiirleri -4



bu kaçıncı gecesidir çağın
bu kaçıncı kesilişi etin
kaçıncı kan döküşü insanın
bu kaçıncı hesap soruşudur
insandan hakkın
bu kaçıncı inkar, kaçıncı yalan
nerde bu son zelzele
insan yutup, insan kusan
batıdan doğsun güneş
batsın doğudan
silkinip atsın toprak ana
atsın kötülüğü bağrından

Kan Şiirleri -3



almalı eline bıçağı
almalı
soymalı kılıcı kınından
soymalı
ateşe banıp ekmeği
oturup bir güzel yutmalı
sonra sormalı 
masumun hesabını
bi hakkın sormalı

Kan Şiirleri -2



kanı kan ile yumazlar
demiş büyük ustalar
yıkadık çağlarca 
duru su ile
yıkandık sonrasında
hep yıkandık
kızıl kan ile

Kan Şiirleri -1



bir yanımda açar ak güller
bir yanım kan biriktirir
un sayıp elekte
durmaksızın
eler ha eler

Kan Şiirleri



kim çalıyor kapımı
kim gecenin bu vakti
içimde saklı güneşi
vermem ki vermem
isteyen canını avucuna almalı
almalı da vermeye
hazır olmalı