25 Şubat 2015

deli çağın çocukları -4


havuzlu villalar yakışır size
hakkınızdır vallahi
az emeğiniz yok bu düzende
ne bayraklar salladınız
çocuklar gibi şen
lefkoşa, mağusa, girne
çemberlerinde
başkanın elinde fırça
dündü kırmızıydınız
gün geldi boyandınız yeşile
yaşasın partimiz
başkanımız çok yaşa
diyerek ağarttınız saçlarınızı
parti merkezinde
ne çektiniz be...

deli çağın çocukları -3


ne güzel giyiniyorsunuz
saçlarınız ne güzel
nasıl da devrimci lafcıklarınız
nasıl da kitap dolu raflarınız
gitar çalarsınız
roman yazarsınız
masteri bitirir
doktoraya başlarsınız
ahh bir de vekil olunca
devrim oldu sanırsınız
yaşasın ç, nazım ve marks
viva zapata...

deli çağın çocukları -2


gün devrilmek günüdür
kötü tohum boy verdi
hasat zamanı geldi
bir sap ot gibi
ne kolay biçmek sizi
devrilin paraya, pula
devrilin saraya, koltuğa
devrilin iktidarın yamacına
devrilin teker teker insanlığınızdan
düşelim sizi envanterden
yazalım padişahın kuyruğuna

deli çağın çocukları -1


sabah uyanırız gün soğuk
sabah uyanırız gün sıcak
ayna gösterir bize
o değişmez kusursuzluğu
ahh ne güzel şeydir
"ben" olmak
eyy insan, insan, insan
kendini beğenmiş şey
bireysin zaten, bir eşey
çabala belki olursun
tanrısal bir insan,
şahsiyet

deli çağın çocukları


bir deli çağın çocuklarıyız
hem utangaç, hem küstah
ve dahi yalancı
kimimiz usta düzenin çanına
ot tıkmada
kimimiz de bir o kadar mahir
iktidara yanaşmalıkta
eyy insan, hiçbiri sen değilsin
ve hepsi de sensin aynı zamanda
tamı tamına

soru


hem sürekli iyiyi istemek ve fakat hem de sürekli kötünün, cahilin, çıkarcının, tinyözün yanında yer almak, iktidarın payandası, muktedirin yoldaşı olmak ne mene bir deliliktir ey insan, ey vicdanımda demleyip, ışıktan süzdüğüm aklım!

düşünce uçları


başlangıçta kelam vardı - incil, yoanna
başlangıçta eylem vardı - faust, goethe
başlangıçta niyet (düşünce) vardı - ben

18 Şubat 2015

ah -8



yıkamaz su bunca kanı
deniz verse mavisini
özgecan'ın bedeninden
silemez ki bu ateşin
silemez ne isini, 
ne karasını

ah -7



eyy cübbeli, cübbesiz hocalar
eyy elinde kutsal kitap tutanlar
eyy camide, havrada, kilisede
çok konuşup, çok söyleyen
koca koca adamlar
kadınların her emeği
bundan böyle haram size
doğduğunuz rahim dahi
düşman kesildi size
ne sözünüz varsa bundan böyle
söyleyiniz erkeklere...

ah -6



gün doğmasın bundan böyle
gece sürsün biteviye
kadınların kızıl kanı
döküldükçe toprak üzre
yıkıl dağlar, sökül toprak
hayat olsun tepetaklak
düşsün sema, kalksın toprak
zalime zulüm olsun hayat

ah -5



biri iki ederiz biz
otu yemek ederiz biz
unu ekmek eden biziz
zerreyi besleyip de rahmimizde
onu insan edeniz biz
ettiğiniz bu kötülük
analara değildir salt
hayatın kendisine
karşıdır eyleminiz
büyük acı var sonunda
cehennemi arar dünya
bunca ana feryadına
dayanamaz düşer sema

ah -4


dirimize saygısı olmayanlar
ölümüze el sürdürmesin
bundan böyle
ölü kadınların ahı asılı dursun
acı bir madalya gibi
erkeklerin göğsünde
uzak dursunlar etimizden
uzak dursunlar ölümüzden
dirimizden...

ah -3


ne yana gitsek kadınlar
ne yana düşer 
canımıza kastetmeyen yollar
ne yana düşer 
ırzımıza göz dikmeyen şehirler, kasabalar
ne yana düşer
kanımıza susamamış
etimize acıkmamış
deli gözü bağlamamış erkekler

ah -2


ilk avuçladığım gün toprağı
ilk kanattığında hakikat parmaklarımı
ilk tanıştığımda acıların hasıyla
ilk kere doğrulup, ilk kere doğurunca
bildim ki iki taşın arasındadır etim
yerim, iki taşın arasında...

ah -1


bin bıçakla açtığınız o yara
dilinizle deşilmişti önceden
o yüzdendir kanamaz
kanasa da acıtmaz
ateş verip yaktığınız o beden
yakılmıştı çok önceden,
babadan, amcadan, enişteden.
o yüzdendir kararmaz
kararsa da acıtmaz.

ah


ellerinde saklıdır hikayesi
okusan onmazsın,
olmaz okumasan.

6 Şubat 2015

eksik -6


ağaca düşman insan
toprağa düşman insan
su içerken utan
utan ekmek yutarkan
hayvana düşman insan
insana düşman insan
hayat senden razı değil
razı değil yaradan

eksik -5


gece gündüz tanrı adı
yankılanır yükseklerde
ölü kadın bedenleri
arşa doğru yükselmekte
yağmur selsiz yağmaz oldu
kan damarda durmaz oldu
tanrı adı yükseldikçe
ölüm bize can dost oldu

eksik -4


derelerde akmıyor su
damarlarda akmıyor kan
yüreklerde aşk yok artık
vicdansıza kaldı insan
tarlalarda başak yoksa
gökkubbede bulut olmaz
bulut gölge yapmaz ise
harlı öfke hiç yatışmaz
gelir rap rap dindar nesil
hocasından tembihlenmiş
insanlara kindar nesil
derelerde akmıyor su
damarlarda akmıyor kan
yüreklerde aşk yok artık
vicdansıza kaldı insan

eksik -3


eksik bir şey var
nefes alışımızda
eksik bir şey var
kahkahalarda
eksik bir şey var
ekmeğin tadında
tuzun acısında
eksik bir şey var
insanın hamurunda

eksik -2


inatçı bir sıcak 
asılı duruyor havada
yarılmış yüreğinden
vurulmuş rahminden
öylece uzanıyor
toprak ana
ayaklarımızın altında

eksik -1


ilk isyanımızdan tanrıya
başımızı dikip
kalktığımızda ayağa
kadim günlerden
bu yana
çok büyüdük
çok küçüldük
çoğaldıkça çoğaldık
ve eksildik sonra

eksik


Soluduğumuz havada, uzayıp kısalan zamanda, 
denizdeki tuzda, balıktaki pulda, 
insanda, yürekte, kavgada 
hakka ve hakikate dair 
bir şey eksilmiş gibi
yürüyüp gitmiş
sanki

4 Şubat 2015

ter -5


düşünce alnından o minik damla
billurlaşır en bulanık düşünce aklında
uzanıp tut, kavra o zaman sıkıca
bulduğun hakikattir
sakın sakın sakın
bırakma

ter -4


avucumda bir pırıltı
ışıyıp duruyor gümüşi
dudağımda bir sızı
sancıyıp duruyor
kan kırmızı

ter -3


ay'dan bakınca sendin gördüğüm
ezelden tekrar eder durur
durur bu kördüğüm
öpüşsek çözülür mü
dövüşsek açılır mı
ölsek, öldürsek ne dersin
ay bize küser mi 
barışır mı

ter -2


akınca coşkun ve deli
durunca tıpkı bir kaya gibi
gölgesi benzemez kendine
soğuktur, rüzgarlı
hem tehlikeli

ter -1


açılır iki kapı iki yana
bir ucunda kor ateş
bir ucu deniz dalga
ateşi kordan, tuzu suyundan
çekip almalı, çekip almalı
açık kapıları
kapatmalı kapatmalı

ter


dökülür alnımdan buz kırağı
oysa harlı ateştir yakan canımı
ezilir etim iki taş arasında
açılmıştır bir kere, açılmıştır
asla kanamayan o soğuk yara

2 Şubat 2015

kir -4


buzlu soluk bir sabah
gökyüzü üşümüş, yerler ıslak
bir çift yumuk el
akına kara çalınmış
kapanmış üstüne kendinin
doğum ile ölümü
haksızca yakın kılmış
doğan pişman, doğuran da
öyle bir utanç ki bu
gün gele gök kubbeyi
başımıza yıka

kir -3


iki adım bir bakış
bir çürük elma
elmaya gömülmüş
aç biilaç bir ağız
(bakışların ürpertiyor
kimsin sen, kimsin
eyy küçük kız)

kir -2


iki yol gibi iki iz
iki göz gibi iki diz
sıska, çıplak, kirli
ıslak, büyük, kederli
kül olurdum çoktan
bakışlar öldürseydi

kir -1


çöpten aldığın ekmek
yüzün gibi kararmış
kim seni yerden toplayıp
yere bırakmış
(ah küçük kız
saflığını kim satmış
kim almış)

kir


(yüzünde ne var küçük kız)
bizden sana bulaşan kir
aktıkça gözün yaşı
utancımıza eklenir