8 Kasım 2015

uzak düşünceler...


kimse başını kaldırıp bakmazsa gökyüzüne, gökyüzü neden masmavi olsun ki. neden yüklensin bulutlarla. neden şenlensin kuş çığlıklarıyla. kimse kaldırıp başını dikmez ise gözlerini ufuğa, görmezse kızıl kıyamet doğuşunu, batışını güneşin, uzağın yakını, gecenin gündüzü, karanın akı doğurduğunu bilmez ise neden dönsün ki dünya. kimse kaldırıp başını bakmaz ise enginlere, görmez ise denizin tuzunu, suyunu... görmez ise dalganın coştuğunu bazen de uyuduğunu, neden ada olsun ki ülkemiz, neden nennilesin bizi deniz.

derin...


belki de kaybolmuşuzdur. kendimizi "biz"i bulamıyoruzdur. tarihimizdeki devamlılığı yitirmişizdir. bir yerlerde koparıp attığımız köklerimiz acıyordur derin derin. o yüzdendir her köyde bir panayır düzenleme, panayırlarda buluşma ve çok olma telaşımız.

bir şey -9



al ömrünü diyor sanki hayat
al ömrünü çal başına
yaşa yaşa yaşa

bir şey -8



annem geliyor aklıma
annem gitmiyor aklımdan
annemi görüyorum rüyamda
annem ekmeğimde, suyumda
annem dedikçe içim
yıkılıyor üstüme
yıkılıyor dünya

bir şey -7


yakınca insan kendini
bininci kez, belki on bininci
hep bir şey kalıyor geriye
bir küçük taş, sert bir tohum
kül zerresi, duman isi
ordan büyüyoruz yeniden
bulunuyor illa ki
bulunuyor bir su döken

bir şey -6



küçük bir çentik sadece
sol yanımda, derinde

bir şey -5


vaktidir, geldi artık
yakmalı birikmiş zamanı
yakmalı birikmiş mekanı
yakmalı yanmışı yeniden
bir daha yakmalı

bir şey -4



ekmek değil şurda duran
su değil çeşmeden akan
güldüğüm benim değil
duyduğum bana değil
kim uyuyor kim uyanık
nar duruyor avucumda
yarılmış meydanda içi
kopkoyu bir karanlık

bir şey -3



baktığım değil gördüklerim
duyduğum olmadı hiç
kulak verdiklerim
nerde benim kış seslerim
 kuzu melemesi
 alıcın nefesi
 bereketi zeytinin

bir şey -2



kesip attım bir kolumu
kesip attım sağ omzumu
kesip ayırdım buluttan
ayırdım yağmurunu
toz duman, kan revan
akıp gitsin bu tenden
akıp gitsin bu can

bir şey -1



gelen benimdir
giden benim
ölen benimdir
doğan benim
alıp kendimi kucağıma
bitimsiz bir fısıltıyla
iyileşsin içim diye
mırıl mırıl nennilerim

bir şey


zamanda bir şey değişti
mekanda bir şey
bir kırık, bir çatlak
içimde bir yerde
koşmuyor artık o çocuk
koşmuyor çıplak ayak