26 Şubat 2014

Kıpırtı -11


şimdi sen gülüyorsun
gözlerin yaşarıyor gülmekten
şimdiyse bira içiyorsun
arjantin bardakta
bir parça köpük 
takılıp kalıyor üst dudağında
dilini gezdiriyorsun oralarda
hooop köpük ağzında
şimdi işte, tam bu anda
ben düşüyorum aklına
aklından yüreğine iniyorum
hooop şimdi kasıklarında
yan bakayım sevgili
tutuş gece boyunca

Kıpırtı -10



sabah uyanınca
ilk kahvemi yapınca
alıyorum seni karşıma
bir yudum kahve
bir öpücük ağzına
bir yudum kahve
ve üstünden 
seni içiyorum
su niyetine...

Kıpırtı -9



erguvan güzeli bir bahar
günnasir kokulu bir rüzgar
bir de meydan isterim
elbette darbuka ve keman
bir de siyah elbise
dudaklarım al kan
var beni seyreyle
seyreyle ey sevdam

Kıpırtı -8



bak sıklaşıyor nefesim
bak deli gibi atmakta yüreğim
yakıp sigaranı
savurup dumanı
seyrediyorsun
sen bir atmacasın
ben bir kınalı yapıncak
ben akça bir kısrak
yakıp sigaramı
savurup dumanı
koşuyorum dört nala
sana doğru

Kıpırtı -7



ne zamandı 
tan atmıştı ve
bütün dünya 
eflatun bir tül
altında uyumaktaydı
bir tek sen uyanıktın
bir de ben dipdiri
gelip çarptı göğsün
göğsüme
ve uyandı dünya
depreme

Kıpırtı -6



bir küçük öpücük
sonrası kedi mırıltısı
boynumu okşuyorsun
sonrası kuş cıvıltısı
dursak artık diyorum
yok diyorsun
korkuyorum
kaç, diyorsun
kime, diyorum
sen buradasın...

Kıpırtı -5



çaldık günü geceden
doğurttuk güneşi erkenden
daha sis dağılmamışken
serdik yatağımızı ovaya
başım değdi kucağına
duruyor o türkü hala
duruyor dudaklarımda

Kıpırtı -4



havada kışkırtıcı bir bahar
bahar deyince sevgili
opüşmek gizli gizli
sevişmek deli deli
bütün ova iç geçirir
yıldızlar göz kırpar
sen bende kayıpsın
ben sende meczup
ova bizi anlar
dağlar bizi saklar

Kıpırtı -3



Bahar geldi işte
Hercai bir kıpırtı
Durmaksızın içimde
Daha bunun yazı var
Daha bunun soyunması
Daha bunun temmuzu var
Tenimden süzülen ter damlası

Kıpırtı -2


Bir kedi mırıltısıdır sesin
Azacık esti mi rüzgar
Gelir gönlümü okşar
Okşar nefesin

Kıpırtı -1


Seni özlemekten ibaret değil
Gözünün değdiği yüzleri de
Gözünün değdiği yerleri de özlüyorum
Bir de adımladığın sokakları senin
Parmakların arasında sigara tutuşunu
Dumanın kartal bakışlarına deyip
Uçuşunu…
Ahh sevgili derinsin
Yağmur ormanları kadar loş ve serinsin
Çöller kadar uçsuz ve kum taneciklerince 
Çok…
Bir yanın gül yaprağı bir yanın bıçak
Kokladıkça keskinleşiyorsun
Keskinleştikçe bilenmek istiyorsun
Tenim sana oyuncak…

Kıpırtı


Günün ortasında ya da gecenin
Pat diye aklıma düşüyorsun
Ya bir sevinç topu patlar içimde
Ya da paramparça olurum
Paramparça, durduk yerde

24 Şubat 2014

Derin Orman -3



Bahar geldi işte
Hercai bir kıpırtı
Durmaksızın içimde
Daha bunun yazı var
Daha bunun soyunması
Daha bunun temmuzu var
Tenimden süzülen ter damlası

Derin Orman -2



Bir kedi mırıltısıdır sesin
Azacık esti mi rüzgar
Gelir gönlümü okşar
Okşar nefesin

Derin Orman -1



Seni özlemekten ibaret değil
Gözünün değdiği yüzleri de
Gözünün değdiği yerleri de özlüyorum
Bir de adımladığın sokakları senin
Parmakların arasında sigara tutuşunu
Dumanın kartal bakışlarına deyip
Uçuşunu…
Ahh sevgili derinsin
Yağmur ormanları kadar loş ve serinsin
Çöller kadar uçsuz ve kum taneciklerince 
Çok…
Bir yanın gül yaprağı bir yanın bıçak
Kokladıkça keskinleşiyorsun
Keskinleştikçe bilenmek istiyorsun
Tenim sana oyuncak…

Derin Orman



Günün ortasında ya da gecenin

Pat diye aklıma düşüyorsun
Ya bir sevinç topu patlar içimde
Ya da paramparça olurum
Paramparça, durduk yerde

21 Şubat 2014

Suya Vardım


Suya vardım dün gece
Aldı yatırdı beni
Dedi ki dinle
Kelamdır benim özüm
Özüm senin sözünde

Hüzne Baktım


Hüzne yakından baktım

Dün gece
Gördüm
Hüzün benim
Ben hüzün

Güle Baktım


Güle yakından baktım 
Rengini duydum
Kokusuna daldım
Uzun uzun dinledim
Hikayesini ezber ettim
Bir damla gözyaşı
Kaldı geride
Bir de hafif gülümseme

Ateşe Baktım


Ateşe yakından baktım
Dün gece
Yanmadı gözlerim
Bu kere
Bir yanık acısı sadece
Geldi çöktü içime
Geldi çöktü gene de

20 Şubat 2014

Karanlık Karası -10



Sen derin uykudasın
Uykudasın ey insan
Zehirledin kendini
Kendi arsızlığından
Durduğun bu yer senin
Dibin bir kat üstünde
Bundan sonrası artık
Nuh tufanı bilesin

Karanlık Karası -9



Ah insan ah insan ahh
Ne çok yürüdün
Ne çok düştün
Ne çok büyüdün
Ne çok öldürdün
Ne çok öldün
Ah insan ah insan ahh
Vardığın yere dön bak
Rezillik içindesin
Acınacak haldesin
Yazık ki ne yazık
Başladığın yerdesin

Karanlık Karası -8



İstedin ki geceleri 
Gündüz olsun tanrının
İstedin ki kışları
Hep yaz olsun dünyanın
İstedin ki sofranda
Kuş sütü de yer alsın
İstedin ki çok 
Ama çok kazanasın
Ancak elin çamur olmasın
İstedin ki koltuk altın
Hiç bir vakit kokmasın
Alnında terden bir iz
Bir iz de hiç kalmasın
Yazık ettin ey insan
Kendini pula sattın

Karanlık Karası -7



Yürüyüp geçtiğin gün
Bir dilenci çocuğun
Gölgesine basarak
Yürüyüp geçtiğin gün
Can çekişen kedinin
Kızıl kanın basarak
Yürüyüp geçtiğin gün
Başkasının lokmasın
Çiğneyip de yutarak
Kendi yolun döşedin
Cehenneme uçarak

Karanlık Karası -6


Nedir o elindeki
Sevinerek baktığın
Nedir o cebindeki
Kör cahil tapındığın
Nedir o ki uğrunda
Soytarılık yaptığın
Para elinin kiri
Der atalar ezelden
Sakın ha varmayasın
Elindeki o kirle
Varmayasın ömrünün
Ömrünün son demine

Karanlık Karası -5



İnsanı sevmek gerek 
Dedik durduk ezelden
İnsan kimdir söyleyin
Söyleyin ey cahiller
Sevilir mi hiç zalim
Sevilir mi zulmünden
Ayırmalı kötüyü
Ayırmalı arsızı
Ayırmalı namerdi
Ayırmalı iyiden...

Karanlık Karası -4



Dillerden düşmüyor hiç
Sevmek sevmek ve sevmek
Oysa gerek değildir dile
Sevmek yürekte gerek
Yalan, riya, fenalık
Vicdanları köreltmiş 
Ne var ise insan için
İnsan onu terk etmiş

Karanlık Karası -3



Sen ne sanıyordun
Yaşayıp geçecektin
Şu dünyanın keyfini
Sürüp de gidecektin
Sabah ballı süt ile
Akşam kuzu buduyla
Bir güzel şişecektin
Bak bir yanda duruyor
Kapkara koca gözler
Sen yedikçe birikmiş
Birikmiş aç bedenler

Karanlık Karası -2


Geleceği insanın kömürden de kara
Geldi ıraktaki hakikat dayandı kapıya
Ufak, büyük hatamız olduğu kadarıyla
Hepsi doldu kefeye, tartıldı tamamına
Ağır bastı ne yazık, ağır bastı günahlar
Ağlar bu halimize göklerdeki tanrılar

Karanlık Karası -1



Kaybetti insan insana inancını
Yitirdi gözü gibi baktığı vicdanını
O en değerli cevher sol memenin altında
Karardı kömür oldu külleri uçuşmakta

Karanlık Karası



Sönmüş ışığı dünyanın
Kolu kanadı kırık insanın
Ortaçağ karanlığı kapıda
Eşlik edecek ona bu sefer
Bu sefer yeryüzü ana da

15 Şubat 2014

Kan Tutulması -12



Nice zamandır bizarım
Bizarım uykusuzluktan
Gecenin terini silerim
Silerim doğsun diye gün
Doğsun diye kıyamet kopmadan

Kan Tutulması -11



Ensemden öptürmeyi 
Seviyorum kendimi
Bilmeyen el'dir
Bilen sevgili

Kan Tutulması -10


Sırlarım kendimi
Yedi iklim dört bucak
Bana bakan kendin görür
Yoktur başka yapacak

Kan Tutulması -9



Bulut çağırırım
Haber salarım yağmura
Oynaşırım rüzgarla
Meydan okur fırtına
Açarım göğsümü
Kardan ak, sudan duru
Gelir vurur
Uslanır
Durulur

Kan Tutulması -8

                                            Foto:Hasan Özduman
                                             
Yukarıda sallanır kılıç
Aşağısı yangın yeri
Çıplak ayak bir koşu
Arş-ı Ala'da bekler durur
Bekler durur o sevgili

Kan Tutulması -7



Saçlarımı açtım bugün
Güneşe çıktım
Küsmüştüm ne zamandır
Yüzüm güldü
Ağladım

Kan Tutulması -6



Karşı be karşı dağdır sevda
Vadiler uzanır, nehirler akar
Kavuşmak mümkünsüzdür
Ve hiç yakışmaz dağların aşkına

Kan Tutulması -5



İşim gücüm budur benim
Toprağı sürer memleket ekerim

Kan Tutulması -4



Soyunup geçince aynanın karşısına
Seher yeli olup varırsın yamacıma
Parmak uçlarımdaki o karıncalanma
Ele verir geldiğini
Tutuşur perdeler
Sonrası...
Bildiğin gibi

Kan Tutulması -3



İkisi de duruyor karşımda
Biri yeşil, biri kırmızı iki elma
Aynı desem aynı değil
Ayrı desem ayrı değil
Gezdirip duruyorum
Can yatağımda

Kan Tutulması -2



Geceleri adadım sana
Düşledim uykularımı 
Göğe ağmış sevdanla

Kan Tutulması -1



Çoğu zaman ellerim
Kınadadır benim
Yüreğimse kan revanda
Omzumda olsa da
Kürkten manto
Ruhum anadan üryandır
Üryandır aslında
Böyle çağırır beni
Böyle çağırır
Vicdan tanrısı
Makamına

Kan Tutulması



Söz verip, and içmiştim kendime
Şiir kurban edecektim yalan aleme
Kan tutmayanlar yakın gelsin
Yakın gelsin bu gece
Şahit olsunlar kefaretime

14 Şubat 2014

Kurşun-i (23)



Kaç kere öldürdüm kendimi
Kaç kere doğurdum kendimden
Kaç kere yazıp kaderimi
Kaç kere sildim ben
Korktum ne kadar
Ve döndüm yolumdan
Yeminim var ta kalu bela'dan
Varacağım menzile
Pervane, ahh pervane
Varacağım menzile

Kurşun-i (22)



Ve giderim
En uzağa
Ve keserim
En derinden
Yara yara
Ve susarım
Bir daha
Hiç konuşmam
Konuşmam asla...

Kurşun-i (21)




Oturup bir çatı kenarına
Açıp içimin çeşmesini
Akıtsam can suyumu
Akıtsam şu susuzluğa