Bir kavga, bir dehşet, bir savaş kasırgası estiki
yüreklerimizde, bakmadık, görmedik erguvan açtı mı bu bahar. Hani o geçen baharın gözde dulu Erguvan.
Durdu mu Irak’taki ölüm yağmurları, kalktı mı ölü çocuk yüzleri topraktan?
Kulak vermek lazım şimdi. Kırlangıçlar uçup duruyor mu çerçöp yuvalarının
etrafında, kuzeyden güneye kuş yolculuğu var mı? Özgür mü bulutlar akarken
tepemizden, güneyden yağmur, güneyden çiğ, güneyden geçmişin kokusunu
taşıyorlar mı? Elimizi alnımıza koyup da uzaklara bakmak lazım şimdi. Bakıp da
yurdumu ortasından bölen varilleri birer ağaç gibi görmek lazım şimdi. Sormak lazım kalçası dövmeli kadınlar giriyor
mu hâlâ şairin rüyalarına, kiminle bölüşecek bu bahar mevsimin ilk
çileğini? Durup dinlenmek lazım şimdi,
durup tamir etmek lazım acıyan yürekleri. Yoklayalım bakalım kendimizi, bakalım
aşk yeniği bir yazının ak sayfalara kazınması vakti mi.
Yürürken sokakları kırbaçlayan peleriniyle bir derviş girer
rüyalarıma şimdi. (Yürürken kolları bacakları parçalanan bir Ali.) Mavi suların kıyısında beklenmedik bir
sürpriz gibi dikiliyor, suskun, kara pelerinli bir adam ve gözlerinde çigan
müziği. (Mavi suları yokmuş Iraklı’nın, bütün sular kirli, bütün sular vavi.) Bir uykuya dalsam diye düşünür korkağı
yazarın, bir derin uyusam diye geçirir aklından kaçağı sevdanın, kiminde bir
telâş “aman hatasız olsun bütün satırlarım.” Keşke bir hata yapsa mevsimler,
bir derin yanlışa düşse zaman, silebilsek acı veren her şeyi.
Durup biraz dinlenelim şimdi. Bir kucak bulalım alabildiğine
sıcak, bir yatak bulalım alabildiğine rahat. Bir yerlerden Sezen söylesin, bir
yerlerden romantik bir İspanyol müziğinin sırasıdır şimdi. Hatta Gelincik
sızlansın Ayna’dan, Dilâra mırıldansın. (Çingene pembesi elbisesi, çıplak ayaklı
bir kız çocuğunun bakışları cam kırıkları gibi batsın dursun şimdi.) Ölüm
kalanların uydurması, ateşse yananların diye bir cümle düşsün içime,
kurt olsun, dert olsun sabahlara kadar. Bir yanım aşka yatsın, bir yanım
uykuya. Bir yanım cevapsız sorulara dönsün yüzünü, bir yanım gittikçe
umutsuzlaşan, ölgünleşen bir ışığa.
Sonra sabah olsun da uyumamış olayım, sabah olsun da uyanmamış olayım
ikisi arasında fark yoksa. Ölüm kalanların uydurmasıysa ben gidenlerden, ateş
yakanların uydurmasıysa ben yananlardan olayım, cümleye ters olsa da, uysa da
uymasa da.
Mavi suların kıyısındaki o günden beri konuşuyorum
düşlerimde kara pelerinli dervişle.
Soruyorum da cevabı yokmuş gibi dikip gözlerini gözlerime duruyor
öylece. İki simsiyah göze kesmiş (gene) esmer bir yüz. Bir görünüp bir kaybolan
esrik bir çigan müziği yalayıp duruyor kulağımın memesini. Bir deli düşten
başka bir deli düşe yuvarlanıp duruyorum gece boyunca. Ne zaman uyansam sabaha
çok var, ne zaman açsam gözlerimi çığlık çığlığa, sabaha çok var, sabaha çok
var daha. (Bilmem sabahı hatırlar mı çocuklar Irak’ta.) Ne kadar tuhaf bir Temmuz bu. Ne kadar
karışık yazla kış birbirine. Ben çağırıyorum Kış’ı. İç sesim çağırıyor durup
dinlenmeksizin. Hâlâ aşk yeniği bir yazı döşenemeyecekse sayfalara işi ne baharın,
işi ne yazın buralarda. Hâlâ aşk yeniği
bir masal yazamayacaksam, hâlâ aşk yeniği bir roman duruyorsa yarım, işi ne
baharın, işi ne yazın. (Çocuklar ölüyorsa en çok savaşlarda, çocuklar ölüyorsa
en çok açlıktan, çocuklar çalıştırılıyorsa fabrikalarda en çok ve cam kırıkları
gibi batıyorsa bakışları acıdan, gelme sakın yaz, gelme bahar diye delirip
duracaksam, derin derin ahlar çeksem de dağları hiç yıkamayacaksam).
Bana bir rüzgâr lâzım şimdi. Uğul uğul bir rüzgâr uçursun
beni buralardan. Ayaklarım yerden kesik,
karma karış saçlarım ve bir şiir mırıltısı dökülsün dudaklarımdan. Bana bir
yağmur lâzım şimdi, anlık aşkları da asırlık aşkları da tertemiz sularıyla
durmaksızın yıkayan. Bir gök gürültüsü lâzım bana, deli gibi koşan atların yere
vuran toynaklarını anımsatan.
Durup dinlenmek gerek. Dinlenmek için Iraklı çocuklarla
koyun koyuna yatmak, Filistin’de Rachel olmak gerek. Aşk yeniği bir yazı yazmak
gerek şimdi. Aşk yeniği yazılar için savaş yeniği çocukları sevmek gerek.
Denize düşmek, ölüme yatmak ama yılana sarılmamak gerek.
Tijen Zeybek
17-04-2003