Bütün zamanlar parsellenmiş,
sevgiler sahiplenilmiştir. Sen “benimki”, ben “seninkiyimdir”. Parmaklar işaretli, insanlar “nişanlı”dır.
Kesilecek ağaçlar gibi çarpı konmaz üzerlerine ama halkaları vardır. Bu yüzden
her an belirlidir ve zamanların gardiyanları vardır. Onlar sahip çıkar
sahiplilere. Çalıntı zamanların arayanı çoktur. Yarım aşk tutulmalarında
âşıklar zaman hırsızıdır. Hırsızların jurnalcisi de çoktur. Kimin ne zaman,
nerede, ne söyleyeceği bilinmez. Kimi sorulmadan söyler, kimi sorgu odalarında
uydurur. Gerçekten çok yalan söyler jurnalci. Jurnalcinin yaşamı yalandır,
ihbardır.
Ama işte ilkyaz gelmiştir.
İşte erguvan çiçeklerini dökmüş, yarım aşkının ardından gözyaşlarını
dökememiştir. Âşığı onu yolcu ederken
hiç itiraz etmemiş, çiçeklerini soyunup, çıplaklığını giyinmiştir. Çıplaklığını
giyinip öyle çıkmıştır kapıdan. Kim bilir bir daha hangi günde çalınır zaman.
Hangi gün sorguç iğnesi batar da gardiyanların gözlerine, çalıntı zamanlar
çalanların olur. Tutuk yüreklerin
çarpıntısından dökülür solgun arpa çiçekleri ve onlara yatak olur, yastık olur,
çıplak bedenlerine örtü olur.
Kaç yılda bir tutulur ay,
güneş tutuşur, yıldızlar bir hoş olur. Kaç ömürde öğrenilir sevmek, sevgi
koşulsuz olur, yalnız olur, özgür olur. Mesarya’mın yalnız Alıç’ı gibi,
Kırlangıç’ın yarım rüyaları ve Erguvan’ın yarım aşkı gibidir tutsak sevgiler.
Coğrafyaları bölen dikenli teller yürekleri de böler. Ama bu bölünme üzülesi
değildir. Tersine, susuz toprak gibi yarılır ruhlar ve kim bilir ne zaman oraya
düşmüş bir tohum, öylece kuruyup yok olmak yerine, çimlenmeyi seçer. Tohumun çimlenmesi sürprizdir.
Beklenmeyendir.
Tohumun çimlenmeyi seçmesi
prangalara, çok bilmiş küstah âşıklara, sahipli zamanlara ve gardiyanlara
inattır. Tohumcuk hayal kırıklıklarından,
“benimki” kavramını sahiplenmemekten ve “seninki” olmayı reddetmekten
beslenir. Böyle yeşeren ve filizlenen sevgi, yarım aşk tutulması olur, büsbütün
aşk olur, sevda olur. Kime ne? Ama mutlaka yaşanmaya değer olur. Yazılmaya
değer olur, şiir olur, roman olur. Çokça güzel ama biraz dağınık bir cümle olur
dökülür dudaklardan: Çok tatlısın, her
şey çok güzel olacak kadar tatlısın olur.
Olur.
Kime ne?
Tijen Zeybek
09/04/02