Bu gece
Ay buluttan sıyrılırken
Puhu kuşu ötünce
Alıp seni içime
Geçip düşler ülkesine
Kor kıyamet yanarak
Dönüşeceğim küle
Sözler veriyorum kendime
Sana öpücükler
Ceza veriyorum kendime
Seni okşuyorum sessizce
Ağlıyorum biraz
Silme gözyaşımı sakın
Onlar sessiz şahitleri
Aşkımın dilsizleri
Yaralarımın merhemi
Silme...
Geliyorsun çiğde
Çalıyorsun kapımı
Bekliyorsun eşikte
Pür endişe
Titrek ellerinde
Bir demet menekşe
Bekleme
Açmayacağım işte
Necedir senin dilin
Sihir sanki türkülerin
Nicedir bu sevmelerin
Nicedir sevgilim
Bakışların düşer yüzüme
Hele ki o güzelim alnın
Burçak burçak terliyse
Bil ki ateşin yakar
Yakar beni delice
Orda, o soğuk kafede
Ellerimiz titreyerek
Dizdize ve gözgöze
Ne kadar oturduk
Kaç dakika seninle
Kahvemi ağzından içtim
Ve susuzluğunu giderdim
Ağzımla, senin....
Bak ne diyeceğim
Yarın sabah ilk iş
Vişne çürüğü ruj,
Siyah fileli çorap
Bir de beyaz
Gül isterim
Hoşçakal sevgili
Ayrılıyoruz şimdi
Eve gider gitmez
Tekrar öp beni
Ordasın, biliyorum
Uzaklarda olsan da
Seni görüyorum
Elin alnımda şu an
Biri dudaklarıma düşüyor
Öteki hiç sorma
Boynumda
Yusufçuk önce
Sonra ateş
Çöl önce
Sonra vadi
Allı, yeşilli.
Aşk odur ki
Dönüp dönüp
Birbirine kenetlenen
Dişli.