13 Mart 2014

Tanrı/Allah/Yaradan



Tanrı/Allah/Yaradan var mı yok mu sorunuza kimse cevap veremez. Ne bilim adamları, ne NASA, ne CERN ne de başka bir yer. Bu sorunuza Papa da cevap veremez, diyanet işleri başkanı da, Buda da, Krişna da, Tao da, Mevlana da cevap veremez. Kitaplarda da bulamazsınız tanrıyı. Ne Kuran'da, ne İncil'de ne de Tevrat'ta. Camide de bulamazsınız, ne de kilisede, havrada. Vatikan'da da değildir tanrı, Kabe'de de,Hindistan'da da.
Onu içinizde bulursanız var demektir ki zaten o zaman her yerde bulursunuz. Bulamazsanız yok demektir ve zaten o zaman hiçbir yerde bulamazsınız. Lakin yola tanrıyı bulmak için çıkmanıza gerek yok. Yola insan olmak için çıkacaksınız. Eğer insan olma yolunda yürümeyi başarırsanız arasanız da aramasanız da bulursunuz ve bulduğunuzun adını bilmediğiniz için ona Tanrı/Allah/Yaradan dersiniz. Yok insan olmak yolunda yürümeyi başaramazsanız vardığınız yer layığınızdır ama başka bir yoldur.
Tanrıya/Allaha/Yaradana yakın olan, insanlaşma yolunda olanın parayla, iktidarla, hırsla, kinle işi olmaz. İsterse her gün bir hatim indirsin. Günde bin kere namaz kılsın. Kendini kiliseye, havraya kapatsın ve yirmidört saat kitabını okusun. Tanrısallığa dahi yaklaşamaz değil ki hakikate. Altın koltukta oturan ve Afrikadaki aç çocuklar için yardım çağrısı yapan Papa şu yeryüzünde Tanrıya en uzak varlıktır. 

Eğer kitaplardan tanrıya, allaha ulaşılabilseydi seksi kedicik biriktiren Adnan Hoca bir ermiş olurdu. Diliyle de, eliyle de döven bir zalim olmazdı Tayyip bey. Eğer Kuran okumakla allaha yaklaşılsaydı Muaviye olmazdı, Yezid olmazdı, Emevi olmazdı. Cübbeli Ahmet kendi çocuğundan tahrik olduğunu o yüzden kucağına almadığını itiraf etmezdi.