en katı yürek bile yumuşar ufukta ölüm belirince. ölümün öznesi değil sadece yumuşar şahitlik edenlerin kalpleri de. zaten taşlaşmış yürekleri yumuşatmaktan öte ne iyiliği olabilir ki ecelin bize. kedili melek söyler sözü, dinleyen duyar gönül gözüyle.
sevmek insanı yarasından, sevmek en acı yanından. sevmek insanı kederinden, derdinden. öyle sevmeli ki bakıp gözlerine akmalı içine. içinde gezmeli insanın. damarlarında değil, damarlarında gezen kahrın, öfkenin, acı ve isyanın demir bir örs gibi dövülen kırılmaz zemininde. öyle der kedili melek. demekle kalmaz su olup akar acı kuyusunun en karanlık dibine.
ve sabah olur. bir çift göz yükselir ufuktan. renkleri, duygusu, sesi, kendisi ışıktan mı ışıktan. bir ses uzar gelir martının kanadında. beyaz bir mektup gibi nağmelenir pencerenin pervazında. tıpkı bir mahkum gibi yüzüne okunur hayatın hükmü. razısındır, duyarsın. çağrılmışsındır, uyarsın. gider ve bir mum gibi inceden yanarsın ha yanarsın.
sen med olunca cezir olmak düşer payıma. itirazım yok ey dost. yeter ki soyun da gel, soyun kendinden ve çırılçıplak var yanıma. kedili melek der ki olmasın, amman olmasın ipekten ince, tüyden hafif bir duvar dahi, olmasın aramızda.
neden açar ki çiçekler, neden filizlenir tohum ve yeşerir toprak. neden hala mavi olmakta ısrar eder gök kubbe ve boyar denizi de kendi rengine. neden? neden aç durur ki çocuklar, neden ateşlerden ateşlere atılır anneler? neden olur ki sabah, neden geceye bir tebessüm olmaktan vazgeçmez ay dede? neden? nedendir insanın insana ve tüm varlığa eziyeti? neden batmakta yüreğime ve kanatmakta biteviye hayat gülünün dikeni? neden ölmeli çocuklar, neden ölmeli, neden ölmeli, neden?
ah şair ömrü ne ki. bir nefes daha uzun kelebek ömründen. ama vicdan terazisi dolup taştıkça zalimin zulmüyle kelebek ömrü eşit olur bin seneye. çek babam çek. sızım sızım sızla. ama öyle sabahları olur ki şairin, öyle bir uyanması vardır ki uykudan, zil takıp oynar cümle yaratılmış olan. kolaydır sevinenle sevinmek. ah nasıl da bulaşıcıdır gülmek. ya ağlamak. ya paylaşmak kederi. acıyı bal eyleyip de banıp cümlelerini kelime kelime yemek. zordur. zor. paylaşana değil bu zorluk. anlamayana anlatmaktır, meşakkatli iştir. dahası imkansızdır da çoğunca. her yürek atışı farklıdır. merhamette ve nefrette, neşe ve kederde, vefa ve sevgide, sevebilmekte... farklıdır işte.