Yıl 1983. Bodiride gül damlası. Babamla bir türküye durmuşuz;
vardar ovası...
Ancak türkünün “Kazanamadım sıla parası” nakaratını biz
anlaşmış gibi hep ekmek parası olarak söylüyoruz. Babam bilinçle söylüyordu
mutlaka. Ne de olsa gurbette değildik, öz yurdumuzdaydık.
Ama ekmek parası kazanmak zordu, hep zor olmuştu. Nakaratlara
gelir gelmez gözleri dolardı babamın. Benim gözlerimi dolduran da bu olurdu. Biraz
ağlar, biraz gülerdik. Türkülerimizi hep yaşlı gözlerle bitirirdik. Biz böyleydik.