Bir türlü bitmek bilmeyen, insanın içini ezen, batmak bilmeyen, saldırgan bir güneşin tepemizde sallanıp durduğu o uzun günlerden birindeyiz yine. Dünya, ıslak, sıcak, terli, tozlu bir aleme yuvarlandı sanki. Hani döne döne vardı sanki bir yere. Bu yerde mevsimler yok, bu yerde yağmurlar yok, mavi gök yüzüne sere serpe dağılmış bulutlar yok... Burası sürgünlerin yeri olmalı. Burası, olsa olsa... gurbet olmalı.