Onlarca
kumru vardır etrafta. Ama bir tanesi var ki, bazı sabahlar gelir konar
pencerenizin kenarına. Sabah gözünüzü açınca onunla göz göze gelirsiniz. Ve
yattığınız yerden hiç kımıldamadan onu seyredersiniz. Ve bunu çok ama çok
seversiniz. O "bazı sabahlar" sizin ritüelinizidir. Özeldir. Yattığınız
yerden tadını çıkarırsınız.
Ancak eğitseniz bir kuşu ve her sabah gelse konsa
pencerenize ve her sabah uyandığınızda ilk onu görseniz bu sizin rutininizdir.
Ve giderek, baksanız bile görmez olursunuz kumruyu. Ya da görseniz bile bakmaz
olursunuz. Rutin böyledir.
Rutin ve ritüel hakkında düşünmeli. Günde iki kahve içersiniz mesela. Ve
çok ama çok seversiniz kahve içtiğiniz o anları. O kadar önemsersiniz ki
köpüklü sevdiğiniz için yanlışlıkla kaynamışsa kahve döker yenisini yaparsınız.
Bu seferki tam istediğiniz gibi olur. Damak çatlatarak içersiniz. Bu ritüeldir.
Ama günde on tane ve hiç bodaya çıkarmadan içiyorsanız bu sizin rutininizdir.